top of page

Toprağın huzurunu bozmak

To disturb the earth

Zaman, doğa ve insanlık hallerine dair kaotik bir sorgulama. Bir omurgalı izine ya da yaprak kalıntısına temas edebilmek için tırnaklarla eşelemenin hazzını tatmalı insan.

...

Buzun çözülüşü ve suyun yükselişi...

Sakin zamanın ardından göğe yükselen bir umut taşıyıcısı...

Donuk suratların yargılanacağı geceye 

Kaynağını yakan ışıkla buluşan derilere yemin olsun. 

Eski sözlere ilham olmanın gururunu yüreğinde taşıyor.

Yağmurun fayda etmeyeceği toprağı yaratacak azimle.

Alaycı kekeme dudaklar, kabuğu kendine yara olan kaplumbağalar, o ilk ürkek adımlar, tuza kanan damak, geciken bir yutkunma... 

Başlamadan biten her şey adına, geçmişin geleceğe hükmetmesi yakındır. 

Beyaz geceden yazgıma bir siyahlık kaldığında, saçılır ilkel beynim sokak aralarına. Duyarsız adımlarım şehrin izmarit mezarlığı metruk kenarlarını.

Söylenirim - yuvadır insana sert duvarlar ebedi toprağa kaçış arzusunu hatırlatan.  

İşte sonunda ayaklandı arzular aklın tutsaklığından, sarkaç gibi daimi bir biçimde içimi kemiren zehirli sürüngenler kıvransın bedenimde.

Yankı bulmaz tepelerinde ama daha bir dost canlısı şimdi şeytan. 

​​​

Ayağımın dibinde tepinenler evet siz uğradığım her köhneliğe geleceksiniz benimle. Sahte hazlarımın yandaşları ben bağcıklarım diyorum size.

oıı

Bir boşluk bulupta içine sızan rüzgara ne kadar da yabancıdır insan.

​​

Oysa rüzgar öteye taşır yitmesi gerekenleri, toplar oyuklara azığını, armağan etmek için yarınlara.

Gecenin yolcusudur parmak uçları ve tozlar. Çaresiz bir göçtür ağzımdan dökülen düşler.

oııı​

Sorduğunda kendine, kim kemirdi bu bağnaz kayaları sabırla ?

 Heretik fikirler mi götürdü onları çıkmaza?

Ne kurdu kemirgeni yaratan bu sürekliliğin anlamında?

 

Öğrenecek, başkasından duyması gerekenleri kendine söylemesi ve en sıradan anda belirecek acılar üzerine pazarlık yapmak, öğretisidir düşkünlerin.

Ters yüzünün sesini duyar.

Görmek isteyen göz in derinlere!

İn kavrayarak dikitlerin nemli kabuğunu. Oyuntulara akıpta bir su gibi, akışkanlaşsın adımların. Rutubeti kollayan bilinmezliğe doğru, karanlığın yankılandığı eşyasız boşluğu doldursun hareketlerin. Aklını yontacak hikmetli bir deyişe varacak gibi, usluluğu öven bir cambazı bulacak gibi düş.

Düştüğünde göreceksin.

Orada yosun tutmuş kayalar, çürük meyve tadında hatıralar, kuru yaprakların altında toprağı eşeleyen korkuların var.

oıııı

Buradasın ve karşıtlığı yüceltiyorsun. 

İkilik her yerde, bedenlerde, evrimde, üremede, ahlakta, sözde, yüzde...

 

Niyetini gizleme sen gerilim yaratıcısı.

the-cleveland-museum-of-art-7mvflKB78mU-
art-institute-of-chicago-D2lTkpXqyTw-uns
the-cleveland-museum-of-art-Kd8kFs7E6os-
the-cleveland-museum-of-art-pvVCZeFnBzs-
bottom of page